Herkes zaman zaman romantik ilişkisinde sorunlar yaşayabilir. Bazen de bu sorunlar tekrarlanır, tekrarlanır, tekrarlanır.
Bu konuda insanlara danıştığınızdaysa, bilimsel bir çalışmadan temel almayan, önerilerini sıralarlar.
John Gottman ilişki sorunlarının bilimsel bir çalışma nesnesi haline getirmiş, romantik ilişkilere dair 40 kitap yazmış ve hayatının 40 yılını buna adamış önemli bir psikologdur. Bu çalışmaların sonunda iki tür çift tanımlamıştır, "Ustalar" ( ilerlemeyi başarabilenler) ve "Yıkımcılar" ( İlerleyemenler).
Bir "Yıkımcı" olmaktan çıkıp "Usta" olmak istiyorsanız bu makale tam size göre.
İlişki Kıyametinin Dört Atlısı
Yaptığı 40 yıllık çalışmaların sonucunda John Gottman "Ustalar"ın kaçındığı, "Yıkımcılar"ın ise tekrar tekrar yaptığı ilişkinin kötüye gideceğine dair dört başat özellik belirlemiştir.
Eleştirel Olma: Taraflardan birinin diğerinin kişiliğini ya da karakterini sorun olarak işaret etmesidir. Ustalar ise bunun tam tersini yaparlar: Tartışmaya oldukça nazik bir biçimde, sorunu küçülterek başlarlar ve duygularından, nelere ihtiyaç duyduklarından bahsederler.
Eleştirel olma daha çok kadınların bir davranışı olmakla birlikte erkeklerin ilişkiyi nasıl berbat ettiklerine birazdan değineceğiz.
Savunuculuk: Mahşerin ikinci atlısı eleştirilmenin doğal bir sonucu olarak ortaya çıkar. İki biçimi vardır:
Karşı saldırı
Masum bir kurban olma ve sızlanma
Partnerleri eleştirel olduğunda bile Ustalar savunucu davranmazlar. Eleştiriyi kabul eder, etmese bile problemin bir parçası olma sorumluğunu alırlar ve şöyle derler: "Hadi, konuş benimle. Bu konu hakkındaki duygularını işitmek istiyorum."
Hor Görme: Partnerin onurunu kıran, ondan üstünmüşcesine yukarıdan yapılan konuşmaları kapsayan aşağılama sadece ilişkinin bitişinin en önemli yordayıcısı olmakla kalmayıp, aşağılanan kişinin sonraki zamanlarda yakalanması muhtemel enfeksiyon hastalıklarının sayısını da yordamaktadır.
Duvar Örme: İletişimi tıkamak ya da duymazdan gelmektir. Partnere "Umrumda değil" demenin pasif halidir. Bunu yapanların %85’i erkektir.
Bu Dört Atlıdan Korunmak Mümkün mü?
"Ustalar"ı takip ederek Gottman bu sorunun cevabının evet olduğunu bulmuştur. İşte Dört atlıyı mağlup etmenin yolları.
Partnerinizi Tanıyın: John Gottman bunun "Aşk Haritası"nın çıkartılmasıyla mümkün olduğunu söylemektedir. Aşk Haritasını partnerinizin içsel psikolojik dünyasını çizdiğiniz bir yol haritası gibidir, partnerin içini, dışını tanımanızı sağlar. Ustalar sürekli olarak partnerlerine soru sorarlar ve kişisel detaylarda ona yaklaşmaya çalışırlar.
İlişkilerde bu kadar nadir rastlanmasının sebebi vakit alıyor olmasıdır. Yıkımcılar bu kadar zaman harcamazlar, aslında pek çok çift bu kadar zaman harcamaz. Acı ama gerçek olan bir başka şeyde çocuklu çiftlerin haftada sadece 35 dakika birbirleriyle konuşuyor olmasıdır. Bu sürenin büyük bir kısmı da derin, kişisel ve içsel şeyler üzerine değil, “ne zaman geleceksin?", "süt almayı unutma" kabilinden lojistik ihtiyaçlara harcanmaktadır.
Partnerin Teklifine Olumlu Tepki Verin: Tekliften kastımın fiyat teklifi olmadığı açıktır sanırım. Hepimiz sık sık, partnerimizin dikkatini çekebilmek için, çeşitli tekliflerde bulunuruz. Bir şey söyleriz ve buna bir yanıt verilmesini isteriz ki bu bazen "Güzel bir gün, değil mi?" kadar basit olabilir.
Eğer teklifimize olumlu yanıt alırsak bu güzel, ilişkimizin skorboaruna bir puan daha ekleyebiliriz. Lakin eğer yanıt alamazsak ya da olumsuz bir yanıt alırsak ("Güzel bir gün, değil mi?" teklifine "Ne alaka?" gibi) o zaman ilişkimizin skorboardundaki puanımız azalacaktır. John Gottman yaptığı bir çalışmada 6 yıl boyunca evli çiftleri izlemiştir. Bu sürenin sonunda boşanan çiftlerde partnerinin yaptığı teklife yönelenlerin oranı %33 iken evliliğini sürdürenlerde bu oran %86’dir.
Skorboardunda yüksek puanlar bulunan çiftler ilişki sermayesini arttırıyor demektir. Problemlerini onarabilirler. Tartışırken bile gülmeyi becerebilirler ve bu büyük bir fark yaratır. Mizah, tartışma esnasında ortaya çıkan fizyolojik uyarılmayı azalttığından oldukça etkili bir yöntemdir.
Hayranlık Gösterin: Partnerine aşık olan birisini hiç dinlediniz mi? Adete sanrısal bir konuşma gibidir, partnerine bir süper kahraman, bir ermiş gibi muamele eder. Ustaların sırlarından biri de budur; partnerlerini olduğundan daha iyi görürler. Yıkımcılarda ise durum tersidir, partnerlerini olduğundan daha kötü görürler. Hayranlık partneriniz hakkında kendinize anlattığınız bir hikayedir. Bu hikaye ilişkinizin ne kadar iyi gittiğini tahmin etmekte iyi bir yordayıcıdır.
Bunu aşağıdaki sorulara cevap vererek kendinizde test edebilirsiniz.
Birisi ilişkinizin geçmişi hakkında size soru sorduğunda ne tür bir hikaye anlatırsınız?
Partneriniz bir başkasına ilişkinizi tanımlarken ne tür bir hikaye anlatır?
Hikaye olumsuzları azaltırken olumluların daha belirgin olmasını sağlıyor mu?
Partnerinin daha özel görünmesini sağlıyor mu?
Yoksa neyin yanlış gittiğinden ya da geçen hafta partneri olacak salağın yaptığı ve haftasının rezil olmasına neden olan hatalarından mı bahsediyor?
İşte bu şekilde basitçe yazdığınız "Bizim Hikayemiz" ilişkinizin geleceğini tahmin etmenize yarayabilir.
Yumuşak Başlangıç Yapın: John Gottman, çiftler arasında geçen bir tartışmanın çatışmaya çözüm getirip getirmeyeceğini ilk üç dakikada %96 doğrulukla tahmin edebilmektedir. Eğer tartışmaya sert bir başlangıç yapılırsa bu işin iyi gitmeyeceğini gösterir. Tartışma, eleştiri, iğneleme ya da bir çeşit hor görme ile ilerliyorsa sert başlangıç yapıldığı söylenebilir.
Sert başlangıç tartışmayı başarısızlığa uğratır. Dolayısıyla o tartışmaya sert bir başlangıç yaptıysanız bir mola verip biraz yatıştıktan sonra yumuşak bir başlangıç yapmayı yeniden denemeniz faydalıdır.
Ayrıntılı bilgi veya randevu almak için; 0532 307 97 40 numaralı telefon üzerinden iletişim sağlayabilirsiniz.