Basitçe partnerler arasındaki ilişkinin çalışıldığı bir terapi çeşididir. Bireysel terapilerde kişinin "bireysel" iyi oluşu odak noktasıyken çift terapisinde bunun ötesine geçilerek bireylerin aralarında yarattığı "ilişki sistemi" ile çalışılır. Bu ilişki sistemi de tıpkı bireylerin iç sistemi gibi zamanla değişir, dönüşür ve dış dünya ile iletişim halindedir. Kısaca o da partnerlerin hem beslediği hem beslendiği bir canlıdır. Bu canlı ilişki sistemi, partnerlerin kişilik örüntüleri, baş etme yöntemleri, bağlanma biçimleri, kendi ailelerinden ve yaşadıkları toplumdan getirdikleri inançlar, sosyal statü gibi birçok değişkene bağlı oluşur ve gelişir. Bu kadar çok faktöre bağlı olması sebebiyle her ilişkinin dinamiği kendine özgüdür. Çift terapisi de bu özgün varlığı tanıyarak başlar. İlişki dinamiği nasıl oluştu, gelişti ve şimdi nasıl işliyor önemli sorulardır.
Partnerler bu ilişki dinamiğini ve döngülerini yaratırken bildiklerinin en iyisini yapmaya çalışsalar da bazen gelinen noktada ilişki tatminiyetleri azalmış, yıpranmış ve baş etmede güçlük yaşıyor olabilirler. Bu durumlarda çift terapisi partnerlerin artık iyi gelmeyen ilişki döngülerini anlamalarını ve sıkıştıkları noktaları fark ederek tatmin oldukları yeni bir düzen yaratmalarını destekler.
Tek bir cümle ile açıklamak gerekseydi "İlişkilerde yara alır, ilişkilerde iyileşiriz" sözündeki yaraların sarılabildiği yeni bir ilişki düzenin yaratılmasının hedeflendiği yerdir çift terapisi.
Çift Terapisi Modelleri
Amerikan Psikologlar Derneğinin çift terapisinde altın standart olarak gördüğü bir model olan Duygu Odaklı Çift Terapisi temelde ilişki sistemini ve partnerlerin birbirlerine güvenle bağlanmasını çalışır. Burada çiftlerin güvende hissederek birbirlerine kırılgan yanlarını gösterebildiği ve ilişkisini “güvenli liman” olarak tanımlayabildiği yeni bir düzen yaratılması hedeflenir. Bu hedefe gitmek için ise var olan ve artık yıpratıcı hale gelmiş ilişki döngüsünde partnerlerin duyguları ile çalışılır. Burada duygular partnerlerin ilişkideki temel özlemlerini anlamaları, anlatmaları ve bunları gerçekleştirmek için yeni yöntemler bulmaları ve güvenli bağı yaratmak/geliştirmek amacıyla kullanılır.
Bunun yanı sıra farklı alanları odak noktasına alan ve farklı müdahale yöntemleri kullanan birçok çift terapisi modeli bulunur. İletişimi temel alan stratejik terapi, sorun yerine gelinmek istenen noktayı temel alan çözüm odaklı çift terapisi, Gottman modeli çift terapisi, Satir modeli çift terapisi bunlara örnek olarak verilebilir.
Ne Zaman Çift Terapisine Gelmeliyiz?
Eğer ilişkinizde "sürekli" veya "sıklıkla" benzer konularda benzer şekillerde çatışıyor, bu çatışmalarla beraber çoğunlukla mutsuz, ilişkiden bıkmış vb. halde oluyorsanız çift terapisi iyi bir çözüm olacaktır.
Çiftlerin genelde "son noktada" yani artık en bıkmış ve mutsuz oldukları halde terapiye başvurduklarını görsek de bunun daha öncesinde yardım almak da mümkün. Böylelikle süreci daha hızlı ve daha az yıpratıcı hale getirebilirsiniz. Kısacası ilişkinizde veya ilişkinizi etkileyen, size/partnerinize iyi gelmeyen ve değiştirmek istediğiniz bir şeyler fark ettiğiniz andan itibaren çift terapisine başvurabilirsiniz.
Ayrıca önemli hayat olaylarında (evlilik kararı, iş değişimi, çocuk sahibi olma, hastalık vb.) ilişkinizin etkilenmesi ve dönüşmesi normaldir. Yine de bu süreçler ilişkinizde bazı işlevsel olmayan döngülerin oluşmasına elverişli ortam oluşturabilir. Bu dönüm noktalarında da önleyici destek almak için çift terapisine başvurabilirsiniz.
Çift Terapisinin Kullanıldığı Alanlar
Ayrıntılı bilgi veya randevu almak için; 0532 307 97 40 numaralı telefon üzerinden iletişim sağlayabilirsiniz.